8 Ocak 2010 Cuma

Oh Pop Art!

Sanat akımlarından çok azının heyecanlandırdığı bünyemi en çok sarsan akımdır Pop Art. Herhangi bir pop art çalışmanın bünyemde yarattığı sarsıcı etkiye öldürücü darbeyi Roy Lichtenstein indirir, İsviçre'de bir galeride sanatçının orjinal eserlerini gördüğümde bana bir orjinal Lichtenstein hediye edenin kırk yıl kölesi olabileceğimi sesli dile getirmiştim. Fikrim değişmedi..1923 doğumlu Roy Lichtenstein bana göre bir dahidir; eserlerini kendi deyimiyle "mümkün olabildiğince yapay" diye tanimlayan kendisi, bu gün dünyanın geldiği yapay noktanın şahidi olabilseydi, eserlerinin ne kadar "gerçek" olduğundan hayıflanır mıydı bilmem. Objelerin mümkün olduğunca kişiliksizleştirildiği pop art akımının pek çok önemli isminin hakkını bir yana koyalım, Lichtenstein'in her bir eseri bana göre aşırı kişliliklidir; şimdi burada gördüğünüz "drowning girl" tablosu ile hissettirdiği şeyin gerçekliği bir yana bana göre halen üstüne bir nokta daha konulamamış eşsiz bir eser bu. Bu arada Lichtenstein'in eserlerinde en çok çizgi roman öğelerini çalışmıştır; konuşma balonları, benday noktacıkları da eserlerinin kimliğini oluşturan önemli noktalardır.  İşte Drowning Girl:

Beni çok etkileyen bir kaç örneği ard arada dizeceğim; Lichtenstein benim için gelmiş geçmiş en muhteşem Pop Art sanatçısıdır, sırf bu yüzden Andy Warhol'a sinir oluyorum.


The kiss.. Çok güzel değil mi?


Bu arada piyasada değeri yeni bilinen pop art malzemesi, tüketiciye tshirt, mont, kemer, çanta olarak dönüyor, suyunu çıkarmadan sevdiğim şeyleri üzerimde taşımaktan mutluyum.

Şimdi son olarak buna da bakın; içiniz açılsın ve güne devam..

Hiç yorum yok: