30 Kasım 2019 Cumartesi

Seni seçtim Pikaçu!

İnsan ailesini seçemez. Ama arkadaşlarını, eşini seçebilir. Hayatını yeşertecek ya da günlerini solduracak insanlara karar verebilir.   Hayat belki kısadır ama geniştir, her anın mutlu geçmesi diye bir şey yoktur.  Kimse tamamen harika değildir. Hatta mutluluk denilen şey, esen rüzgar gibidir bazen, gelir geçer, sonra yeniden eser. Hayat ulu bir orman gibidir bana göre, güneş girmeyen gizli yerleri ve yüzeyde yeşermiş çimenleri, beklenmedik renkli çiçekleri ile koskocaman bir orman. 

Her yaşta, her zaman seçimler yaparız. Mesele o seçimleri neden niçin yaptığımızı bilmektir, o ormanın gizi tam da oradadır aslında.  Seçimlerimizde geçmişimizin yaraları gizlidir ve şimdinin mimarı sisler altındaki geçmişimizdir. Bazen bu günü seçiyoruz diye talihsizce geçmişi tekrar ederiz. Orası ormanın en kuytu köşesidir, en karanlık yamacıdır, en dönüp bakmadığımız ağaç altıdır. 
İşte o karanlık içinde yine de kalbimize ışık olan insanlar vardır. İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, neşeli ve zor zamanlarda yaşamı paylaşmayı seçtiklerimiz. 

Şimdiki zamanda değil, geniş zamanda sevmek çok değerlidir, sevmek dediğimiz şey kırılgan değildir ve bir çok zorlu koşuldan bağımsızdır, sürekli yanan, bazen küllenen bir ateştir, ama rüzgarı özler. Bazen karşılıklı boşvermek rüzgar estirir, bazen üstüne titremek. Kızarken sevdiğini unutmamak çok değerlidir. İnsanın içinde rüzgarlar esti mi, havalanan tozların yerinde çiçekler biter. Tozları havalandıran insanları seçmek değerlidir.
İşte kaç yaşında olursak olalım hayat aslında ve tamamen seçtiğinimiz insanlardan oluşur.  Bunu çok önemsiyorum. Birlikte genişlediğin, sevginin ateşini körüklediğin insanlar değerlidir. Sadece beraber gülmek değil, zor zamanlarda yanyana durmak da kalpleri genişletir. Ve böylece kesinlikle daha çok seversin. Çok sevmek bir yetenektir, çok sevebilenlerle edinilir. Şefkat mirastır, herkese kalmaz, herkes şefkatli bir kucaklamayı miras bırakamaz. 

Her sabah nasıl bir günaydınla karşılaşacağımızı bir seçeriz aslında. Başımızı okşayacak elleri biz seçeriz. Yaralarımızı öpecek insanları biz seçeriz, kış çiçeği sevdiğimizi bilen, bir demetle kapıda biten kalpleri biz seçeriz. Ben bu yüzden ve pek çok nedenle kendimi şanslı görüyorum. Hiç eksilmeden çoğalmama vesile olan herkes için, kalbim her gün daha çok daha çok severek genişlediği için, buna vesile olan sevdiklerim için. Hayat gerçekten çok kısa, belki çıkmayız yaza ve kaskatı tuttuğumuz köşeler var ya, onlar işte bizim zindanlarımızdır. Onlar rüzgar paravanlarıdır, sevgi ateşini söndüren.

Yeni yıl geliyor, çok sevinçliyim. Allahını seven üstüme yeni yıl süsü atsın:) Bir sabah uyanayım ve ren geyikleri göreyim, çok ışıklı christmas marketlerinde sıcak şarap içeyim. Karlarda koşayım, leğene oturup kayayım. Asla rüzgar nerden esiyorsa o yönde davranan biri olmayayım, geniş zamanlı seveyim, sevginin kıymetini inşallah hep bileyim. Şefkatim aksın, çağlasın, sevginin değerini bilenlerle yiyip içip gezeyim. En şahane tarhana çorbalarını içeyim. 

Amen. Happy xmas şimdiden. 

Ve zaten öyledir:) 

Buraya kadar okuyanlara not: Tatlıyı bıraktım






Hiç yorum yok: